Dilek Kapısı Ne Demek? Siyasetin Arzularla Kurduğu Görünmez İttifak Bir Siyaset Bilimcinin Gözünden “Dilek Kapısı” Güç ilişkileri, toplumların hem damarlarında dolaşan hem de onları şekillendiren görünmez enerjilerdir. Bir siyaset bilimci için bu ilişkiler yalnızca yasalar, kurumlar ya da liderlerin söylemleriyle sınırlı değildir. Toplumun en derin duygusal refleksleri, hatta “dilekleri” bile iktidarın haritasına işlenmiştir. Dilek kapısı tam da bu noktada, insanların arzu ettiklerini iktidar yapısının duvarlarına fısıldadıkları sembolik bir geçittir. Peki bu “kapı”, aslında neyin kapısıdır? Umudun mu, kontrolün mü, yoksa ideolojik bir oyunun mu? İktidarın Dilekleri: Arzuların Yönetimi Siyaset yalnızca yasa koymak ya da oy toplamak değildir; aynı zamanda dilekleri…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Öğrenciler Dernek Kurabilir Mi? Toplumsal Yapıların ve Bireylerin Etkileşimi Üzerine Sosyolojik Bir Bakış Toplumsal Yapıları Anlamaya Çalışan Bir Araştırmacının Girişi Toplum, bireylerin yalnızca birbirleriyle değil, aynı zamanda çeşitli sosyal yapılarla etkileşime girdiği karmaşık bir sistemdir. Her birey, bu yapılar içinde belirli roller üstlenir, normlara uyar ve kültürel pratikleri takip eder. Ancak, bu yapıların dinamiklerini anlamak, toplumun evrimini ve bireylerin toplumsal düzeydeki yerlerini keşfetmek açısından oldukça önemlidir. Özellikle gençlerin, öğrenci gruplarının ve toplumsal değişim isteyen bireylerin dernek kurma gibi girişimlere yönelmesi, toplumsal yapıların esnekliğini, gençlerin toplumsal rol anlayışlarını ve kolektif eylem gücünü gösteren önemli bir fenomendir. Öğrencilerin dernek kurma hakları, bu…
Yorum BırakKapital ne demek Sosyoloji? Gücün Adı, Mitlerin Maskesi Masaya sert koyuyorum: Kapital dediğimiz şey, “parası olanın üstünlüğü” gibi masum bir gerçek değil; hayatlarımızı sessizce kolonize eden, ilişkileri ve arzuları biçimlendiren bir güç mimarisi. Eğer hâlâ kapitali sadece cüzdanın şişkinliği sanıyorsanız, tam da bu yanılgı yüzünden kuralları hep başkaları yazıyor. İtiraz ediyorum, çünkü “kendi emeğiyle yükselmek” masalı gündüz düşü; kapital, emeğe değil, erişime ve meşrulaştırmaya yatırım yapanların oyunu. Kapital sosyolojide para değil, insan ilişkilerine, kurumlara ve meşruiyete sinmiş bir güç ağıdır. Kapital: Paradan Çok, İlişki “Kapital ne demek sosyoloji?” sorusuna dürüst bir cevap: Kapital, yalnızca üretim araçlarına sahiplik değil, başkalarının zamanını,…
Yorum BırakKanunnâme-i Âli Osman Nedir? Osmanlı’nın Devlet Akıl Manifestosu Tarihe meraklı biri olarak bazen bir belgeye rastlarım ve “Vay canına! Bu sadece bir yasa değil, koca bir imparatorluğun ruhunu anlatıyor” derim. İşte Kanunnâme-i Âli Osman da tam olarak böyle bir metin. Bugün birlikte, Osmanlı’nın asırlara yayılan düzeninin arkasındaki bu muazzam hukuk belgesine yakından bakacağız. Hem tarihsel verilerle donanmış olacağız hem de bu metnin ardındaki insan hikâyelerini keşfedeceğiz. Hazırsan, Osmanlı’nın “devlet el kitabı”na doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Kanunnâme-i Âli Osman: Sadece Bir Yasa Değil, Bir Medeniyet Projesi Önce temel bilgilerle başlayalım. Kanunnâme-i Âli Osman, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurallarını, yönetim ilkelerini, padişah yetkilerini ve…
Yorum BırakWhatsApp Son Görülme Nerede Görülür? Dijital Çağda Öğrenmenin Pedagojik Yansımaları Bir eğitimci olarak, yıllardır öğrencilerin yalnızca bilgiyi değil, davranışlarını da nasıl öğrendiğini gözlemliyorum. Günümüz dünyasında öğrenme artık sadece sınıflarda, kitaplarda ya da öğretmenlerin sesinde gerçekleşmiyor. Artık öğrenme, bir mesajlaşma uygulamasının küçük bir ayrıntısında bile gizli olabilir. “WhatsApp son görülme nerede görülür?” sorusu ilk bakışta teknik bir merak gibi görünse de, aslında dijital çağın pedagojik bir aynasıdır. Bu yazıda, bu basit sorunun ardında yatan bilişsel, duygusal ve toplumsal öğrenme boyutlarını birlikte keşfedeceğiz. Görmek mi Öğrenmek mi? Dijital Davranışların Pedagojik Okuması Bir öğrencinin ya da bireyin “son görülme” bilgisini kontrol etmesi, yalnızca…
Yorum BırakTambur Nedir? Özellikleri Nelerdir? Felsefi Bir Bakış Açısı Felsefe, her zaman dünyanın, insanın ve varlıkların anlamını sorgulamakla ilgilenmiştir. İnsan, bir müzik aleti olan tambura baktığında yalnızca bir enstrüman görmekle kalmaz, onun derinliklerine inmeye, anlamını sorgulamaya başlar. Peki, tambur nedir? Tamburun özellikleri yalnızca fiziksel bir nesne olarak mı kalır, yoksa daha derin bir anlam taşıyan, felsefi bir varlık mı olur? İşte bu soruları sorgularken, etik, epistemoloji ve ontoloji gibi felsefi perspektiflerden bakarak tamburun anlamını keşfetmeye çalışacağız. Tamburun Ontolojisi: Varlığı ve Gerçekliği Ontoloji, varlık ve varlığın doğası üzerine düşüncelerin işlendiği felsefi bir alandır. Tambur, bir enstrüman olarak basitçe bakıldığında, bir çerçeve, zar…
Yorum BırakKan Damlası Kimin Eseri, Türü Nedir? Bilimsel Bir Merakla Derinlemesine İnceleme Bir Damla Merakla Başlayan Yolculuk Bazen bir kitap sadece bir hikâye değildir; içinde insan doğasına, topluma ve kültüre dair derin mesajlar taşır. “Kan Damlası” da bu tür eserlerden biri. Peki, bu eserin arkasındaki isim kimdir? Hangi türde kaleme alınmıştır ve neden bu kadar önemli görülür? Bu yazıda, bilimsel bir merak ve analizle “Kan Damlası” eserini incelerken, aynı zamanda herkesin anlayabileceği sade bir dil kullanarak konunun özüne inmeye çalışacağız. Kan Damlası’nın Yazarı: Ahmet Mithat Efendi “Kan Damlası”, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Ahmet Mithat Efendi tarafından kaleme alınmıştır. 19. yüzyıl Osmanlı…
Yorum BırakKamu Diplomasisi Yaklaşımı Nedir? İnsan Hikâyeleriyle Anlatılan Sessiz Güç Bir akşam haberleri izlerken fark ettim; ülkeler artık birbirine yalnızca diplomatik notalarla değil, sosyal medya paylaşımlarıyla da mesaj veriyor. Bir ülke, afet anında yardım eli uzatıyor; bir diğeri, kültürünü Netflix dizileriyle dünyaya tanıtıyor. “Bu bir diplomasi biçimi mi?” diye düşündüm. Cevap basit ama derin: Evet, bu kamu diplomasisi. Ve aslında hepimiz, farkında olmadan onun bir parçasıyız. Kamu Diplomasisi Yaklaşımı Nedir? Kamu diplomasisi, devletlerin yalnızca diğer devletlerle değil, yabancı halklarla doğrudan iletişim kurarak kendi kültürünü, değerlerini ve politikalarını anlatma sürecidir. Klasik diplomasiden farkı; resmî protokollerin ötesine geçip kalplere dokunmasıdır. Yani büyükelçiler, hükümet…
Yorum BırakKelimelerin Gücüyle Eğitimde Güdüleme: Bir Edebi Yolculuk Kelimeler yalnızca anlam taşımaz; bir dünyayı kurar, bir duyguyu canlandırır, bir insanı harekete geçirir. Güdüleme dediğimiz şey, aslında insanın iç dünyasında yankılanan bu kelimelerin, duyguların ve anlamların bir araya gelmesidir. Eğitim alanında “güdüleme”yi yalnızca psikolojik bir kavram olarak değil, aynı zamanda bir anlatı sanatı olarak da düşünebiliriz. Çünkü her öğretmen, bir bakıma yazar; her öğrenci ise bir metin gibi okunmayı, anlaşılmayı ve yeniden yazılmayı bekler. Güdüleme: Anlamın Kalbinde Bir Kıvılcım Edebiyat bize öğretir ki, hiçbir hikâye motivasyonsuz başlamaz. Don Kişot’u yollara düşüren şey bir idealdir, Anna Karenina’yı toplumsal zincirlerden koparan bir tutkudur. Eğitimdeki…
Yorum Bırak“Gözünü Dört Açmak” Deyim mi? Evet—Ama Bu Kadarla Bırakırsak Zararını Görürüz Giriş: Sürekli Teyakkuzun Romantikleştirilmesine İtirazım Var Bazı sözler, hayatımızın fon müziği olur; fark etmeden onlarla düşünür, onlarla karar veririz. “Gözünü dört açmak” da böyle bir söz. Evet, Türkçede yerleşik bir deyim; ama bence artık eleştirilmesi gereken bir “alışkanlık cümlesi”. Çünkü bu deyim, dikkatli olmayı değil, paranoyayı normalleştiriyor; hatayı azaltmayı değil, hatayı yapanı yalnızlaştırmayı öğütlüyor. Üstelik bunu masum bir uyarı gibi, “iyi niyet”in arkasına saklanarak yapıyor. Benim derdim, bu sözün bizi nasıl düşündürdüğüyle; yani dilin, ekosistemimizi—işi, okulu, sokağı, dijitali—nasıl biçimlendirdiğiyle. İpucu: “Gözünü dört açmak” bir deyimdir; fakat ‘sürekli alarm’ kültürünü…
Yorum Bırak