Merhaba sevgili okur, bugün birlikte bir “araştırma dedektifi” gibi iz sürmek istiyorum: Aşkım Kapışmak nerede çalışıyor? Bu soru basitmiş gibi görünebilir, ama doğrulanabilir veriler, kurum kimliği ve “çalışma” kavramı üzerine derin düşünceler barındırır. Hazırsan, gel birlikte bakarız. (1) “Çalışmak” Ne Demek? Kavramsal Çerçeve Bilimsel perspektiften, bir kişinin “çalışıyor olması” demek, belli bir kurumda düzenli olarak görev alması, resmî sorumluluklarının olması, bordro/maaş ya da sözleşmeli yükümlülüklerle ilişkili olmasıdır. Yarı zamanlı etkinlikler, konuşmacılık, danışmanlık, seminer verme gibi faaliyetler bu tanıma tam olarak uymaz; “çalışıyor gibi algılama” düzeyinde kalabilir. Bu ayrım önemlidir: bir kişi “bir yerde aktif olarak görünüyorsa”, bu “kadrolu çalışan” olduğu…
Yorum BırakKeyifli Fikirler Yazılar
Görelilik Ne İşe Yarar? Öğrenmenin Esnek Doğasını Keşfetmek Bir eğitimci olarak her derste şunu fark ederim: Öğrenciler aynı bilgiyi duyar, ancak farklı şekilde anlarlar. Çünkü öğrenme, sabit bir kalıp değil; bireysel deneyimlerle biçimlenen canlı bir süreçtir. İşte bu farkın altında yatan temel kavramlardan biri göreliliktir. Görelilik, bilginin, değerin ve anlamın mutlak olmadığını; bireyin, çevrenin ve bağlamın etkisiyle değiştiğini söyler. Peki, görelilik ne işe yarar? Bu yazıda, görelilik kavramının öğrenme teorilerindeki yerini, pedagojik yaklaşımlara etkisini ve bireysel-toplumsal öğrenme süreçlerindeki önemini inceleyeceğiz. Göreliliğin Öğrenmedeki Yeri: Bilgiyi Yeniden Anlamlandırmak Görelilik, eğitimde “bilgi tek ve değişmez değildir” düşüncesini temellendirir. Öğrenci, bilgiyi pasif bir şekilde…
Yorum BırakGros Tonilato Nasıl Hesaplanır? Gücün, İktidarın ve Toplumsal Dengenin Matematiği Bir siyaset bilimcinin gözünden bakıldığında, “gros tonilato” sadece teknik bir hesaplama değil; güç, düzen ve iktidar ilişkilerinin rakamsal bir izdüşümüdür. Devletlerin, kurumların ve bireylerin denge arayışları, bazen bir geminin ağırlık merkezi kadar hassas bir denklemde gizlidir. Peki, bir toplumu ayakta tutan “ağırlık” nasıl ölçülür? Bir ulusun veya kurumun gros tonilatosu hangi güç ilişkileriyle hesaplanır? Kavramsal Giriş: Güç, Ağırlık ve İktidarın Hesabı Siyaset bilimi, gücü analiz ederken çoğu zaman görünmeyen bir ağırlık ölçüsüne başvurur. Bir devletin kurumsal tonajı, yalnızca ekonomisinin değil, ideolojisinin de yükünü taşır. Gros tonilato kavramı, denizcilikte bir geminin…
Yorum BırakFiziksel Olarak Güçlü Olmak İçin Ne Yapmalıyız? Toplumsal Güç Algısının Sosyolojik Okuması Bir sosyolog olarak, bireylerin güçle kurduğu ilişkiyi incelerken sıkça şu soruyla karşılaşırım: “Güç dediğimiz şey gerçekten kaslarda mı, yoksa toplumun beklentilerinde mi gizli?” Güç, yalnızca fiziksel bir dayanıklılık göstergesi değildir; o aynı zamanda toplumsal normların, kültürel pratiklerin ve cinsiyet rollerinin şekillendirdiği bir değerdir. Bu nedenle “fiziksel olarak güçlü olmak” sorusuna yanıt ararken, bireysel kas gelişimi kadar, toplumun güce yüklediği anlamı da çözümlemek gerekir. Toplumsal Normlar: Gücün Görünür Yüzü Her toplum, bireylerinden belirli fiziksel ve davranışsal özellikler bekler. Toplumsal normlar, kimin güçlü, kimin zayıf olduğu konusunda sessiz ama etkili…
Yorum BırakÖğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Evlilik Görüşmesine Bakmak Bir eğitimci için öğrenme yalnızca okul sıralarında değil, hayatın her alanında sürer. Her yeni deneyim, bireyin kendini yeniden keşfetmesine, içsel farkındalığını derinleştirmesine katkı sağlar. Evlilik görüşmesi de böylesi bir öğrenme sürecidir. İki insanın yalnızca birbirini tanıdığı değil, aynı zamanda kendi değerlerini, önceliklerini ve duygusal olgunluklarını yeniden öğrendiği bir deneyimdir. Bu nedenle, evlilik görüşmesine yalnızca “tanışma” olarak değil, “öğrenmenin bir formu” olarak yaklaşmak gerekir. Evlilik Görüşmesi: Bir Öğrenme Alanı Olarak Evlilik görüşmesi, bilişsel, duygusal ve sosyal öğrenme boyutlarını bir arada barındırır. Bilişsel öğrenme, karşımızdaki kişinin düşünce yapısını, dünya görüşünü anlamamızı sağlar. Duygusal öğrenme ise empati…
Yorum BırakToplumsal Yapının İzinde: Erdoğan Hangi Ne Mezunu? Bir sosyolog olarak toplumun katmanlarını, bireylerin bu katmanlar içindeki konumlarını ve kimliklerini nasıl inşa ettiklerini anlamak daima ilgimi çekmiştir. Bu yazıda, bir biyografik bilginin — “Erdoğan hangi ne mezunu?” sorusunun — ötesine geçerek, eğitim, toplumsal roller ve kültürel pratikler arasındaki etkileşimi çözümlemeye çalışacağım. Çünkü bir bireyin eğitim geçmişi yalnızca bir özgeçmiş detayı değil; toplumun değerler sistemine, cinsiyet normlarına ve sınıfsal yapılarına açılan bir penceredir. Eğitim ve Toplumsal Yükselme: Erdoğan’ın Mezuniyet Hikâyesi Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İmam Hatip Lisesi mezunudur. Ardından Marmara Üniversitesi İktisadî ve Ticarî Bilimler Fakültesi’nden mezun olduğu bilinmektedir. Bu eğitim çizgisi,…
Yorum BırakEn Verimli Gübre Nedir? Edebiyatın Toprağında Büyüyen Bir Soru Kelimeler, insanın toprağa ektiği en derin tohumlardır. Her biri, anlamla sulanır, duyguyla beslenir ve zamanla bir düşüncenin meyvesine dönüşür. Edebiyat, bu anlamda bir tarladır; kimi yazar onu özenle sürer, kimi rastgele eker. Peki, en verimli gübre nedir? Bu soruyu yalnızca tarımsal bir merak olarak değil, bir edebiyatçının zihninde yankılanan metaforik bir çağrı olarak düşünelim. Çünkü kelimelerin de tıpkı bitkiler gibi büyümeye, kök salmaya ve yaşam bulmaya ihtiyacı vardır. Kelimelerin Toprağı ve Düşüncenin Gübreleri Edebiyatın toprağı, dilin kendisidir. Bu toprakta her kelime, bir potansiyel taşır. Ancak her toprak aynı verimlilikte değildir. Bazı…
Yorum BırakEn Tehlikeli Kanama Türü Hangisi? Toplumsal Perspektiflerden Bir Bakış Kanama, vücudumuzun temel işleyişine dair hayati bir süreçtir, ancak her kanama türü aynı derecede tehlikeli değildir. Bazı kanamalar vücudumuz için daha büyük riskler taşır. Peki ya en tehlikeli kanama türü? Hem fizyolojik hem de toplumsal bir bakış açısıyla, bu soruyu anlamak, sadece sağlık açısından değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından da büyük bir anlam taşıyor. Çünkü kanama sadece biyolojik bir olay değil, aynı zamanda sosyal yapılarla da şekillenen bir deneyimdir. Bugün, bu konuyu hem fiziksel hem de toplumsal dinamikler çerçevesinde ele alacağız. Hem kadınların toplumsal rollerini, hem…
Yorum BırakAçıklayıcı Anlatım Ne Demek? İnsan Hikayeleriyle Zenginleşmiş Bir Bakış Bir şeyi anlatırken, bazen sadece sözcükleri kullanmak yeterli olmaz. Bazen, anlatılan şeyin ardındaki derinliği, anlamı ve mantığı açıklığa kavuşturmak gerekir. İşte tam bu noktada “açıklayıcı anlatım” devreye girer. Ama bu terimi duyduğumuzda, çoğumuzun aklına ne gelir? Belki de bir konsepti basitleştirmek, karmaşık bir durumu anlaşılır kılmak… Ama gerçekte açıklayıcı anlatımın ne olduğuna ve nasıl çalıştığına dair çok daha fazla şey var. Gelin, verilerle ve gerçek yaşamdan örneklerle bu anlatım tarzını derinlemesine keşfedelim. Açıklayıcı Anlatım Nedir? Açıklayıcı anlatım, bir konuyu, durumu veya olguyu net ve anlaşılır bir şekilde anlatma amacını güder. Amacı,…
Yorum BırakKira Geliri İçin Ev Mi, Dükkan Mı? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Toplumlar, kültürel çeşitliliklerin ve ritüellerin şekillendirdiği, birbirinden farklı ekonomik yapılarla varlıklarını sürdürür. Antropoloji, bu çeşitliliği anlamaya, toplulukların yaşama biçimlerini ve ekonomik ilişkilerini derinlemesine incelemeye olanak tanır. Birçok farklı toplumda, günlük hayatın akışını etkileyen temel ekonomik kararlar vardır. Bu yazıda, kültürlerin, sembollerin ve toplumsal yapılarının etkisi altında, kira geliri için ev mi, dükkan mı tercihinin nasıl şekillendiğini antropolojik bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Kültür ve Ekonomi: Ev ve Dükkanın Sosyal Anlamları Ev ve dükkan arasındaki seçim, yalnızca bir ekonomik karar değil, aynı zamanda bir kimlik meselesidir. Hangi tür mülkün tercih edileceği,…
Yorum Bırak